Türkiye’de siz çok şanslısınız, diğer ülkeler sizi örnek almalı
Dünyanın en önemli organizasyonlarında finaller yöneten, İspanyol hakemliğini dünyaya başarı ile duyuran ve Avrupa Şampiyonası sonrası hakemlik kariyerini noktalamaya hazırlanan Susana Maria Rodriguez Jativa ile oyunculuk ve hakemlik kariyerinden, İspanya’da ve dünyada kadın olarak voleybolun içinde var olma çabalarına, Türk Hakemleri ve Türk Voleybolunun dışarıdan nasıl göründüğü ile ilgili konularda çok samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ülkemizde ve yurt dışında Türk voleybol severin tanıdığı başarılı İspanyol hakemle Avrupa Şampiyonasındaki izin gününde gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Sevgili Susanna,
Öncelikle, bu yoğun Eurovolley günlerinde zaman ayırdığın için teşekkürler.
Kendiniz hakkında bahsedebilir misiniz?
Adım Susana Rodriguez. 47 yıl önce, İspanya’da, hala yaşadığım şehir olan, Albacete isimli küçük bir şehirde doğdum. İşletme Bölümü mezunuyum. Banka çalışanıyım. 22 yaşındayken, İspanya’nın en üst liginde ilk kadın hakemdim, 25 yaşında ilk uluslararası hakem oldum ve bu dönemde 450’nin üzerinde uluslararası maç ve birçok önemli turnuvalarda yer aldım.
Voleybol ilginiz nasıl başladı?
Biraz şansa başladı. Okuldaki ders dışı aktivitelerden biriydi. İki spor vardı, biri hentbol ve diğeri voleybol ve ben voleybola karar verdim.
Nasıl hakem oldunuz?
Okul takımımda oyuncuydum ve bir gün, federasyondan biri antrenmana geldi ve hakemlik kursu yapacaklarını bildirdiler ve ben kaydoldum. O sıralar 13 yaşındaydım. Yaklaşık beş yıl boyunca, bir oyuncu olarak rolümü hakeminki ile birleştirdim.
İspanya’daki en üst düzey kadın voleybol hakemisiniz. Bundan bahsedebilir misiniz?
İspanyol liglerindeki ilk kadındım ve sadece 22 yaşındaydım bu yüzden ne kadar zor ve karmaşık olduğu hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Ama bir insan ve hakem olarak olgunlaşmama ve gelişmeme yardımcı oldu ve kendimi öncü olarak görüyorum çünkü sadece İspanya’da değil birçok kadına kapılar açtım ve geri dönüp baktığımda neler başardığım için büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Kadın gözüyle İspanya’daki voleybol ve hakemlik üzerine neler söylersiniz?
Son zamanlarda, İspanya’daki kadın hakemliği çok pozitif şekilde evrildi, birçok şey başardık ama diğer ülkelerde olduğu gibi daha kat etmemiz gereken çok uzun yol var. Bir gerçek ki üst ulusal liglerde, birçok kadın hakem var, uluslararası hakemlerimiz de var fakat erkek meslektaşlarıma oranlanınca oran hala çok az bu yüzden yapmamız gereken çok iş var. Ve bence önemli olan şey eşitlik ve kalite, cinsiyetiniz değil.
Uluslararası hakemlik kariyerinize çok genç yaşta 22 yaşında başladınız. Düşünceleriniz nedir?
Küçük bir düzeltme, uluslararası kariyerim 25 yaşındayken başladı ama o zaman da çok gençtim ve gerçek şu ki o zaman sadece maç maç izliyordum ve ne olduğuna inanamıyordum ve her karşılaşmamda her maçta öğrenerek ve keyif alarak sadece en iyisini yapmaya çalışıyordum.
Olimpiyatlar, Dünya Kupaları, Grand Prixler, VNL, vb birçok organizasyonlara katıldınız. Kaç karşılaşmada düdük çaldığınızı biliyor musunuz?
Biliyorsunuz, gerçek şu ki 21 yıllık uluslararası kariyer birçok turnuva ve maçlar var. Ne yazık ki kesin veriye sahip değilim ama tüm dünyada, Dünya Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası, Dünya Kulüpler Şampiyonası, Dünya Kupası, Olimpiyat Oyunları, CEV Şampiyonlar Ligi ve daha fazlasında, 470’den fazla uluslararası karşılaşmaya çıktığımı söyleyebilirim. En iyi takımların, oyuncuların ve antrenörlerin olduğu bu turnuvalarda yer almak büyük bir şans, büyük bir ayrıcalık.
Tüm dünyada canlı yayınlanan final maçlarında düdük çaldınız. Neler hissettiniz?
Açıkçası, her maç büyük bir sorumluluk gerektiriyor ve benim felsefem atandığım her maçta, elimden gelenin en iyisini yapmak, en az hatayı yapmak. Fakat o maç eğer finalse daha da fazlası çünkü sadece bir kazanan olabilir. Hakem olarak, her zaman arka planda olmaya çalışıyorum, kahramanlar oyunculardır ve oyuna karar verecek olanlar onlardır.
Bu turnuvalarda hiç ilginç bir anınız var mı? En ilginç olanını anlatabilir misiniz?
Birçok turnuvaya katıldığım için size tek bir şey anlatmak çok zor, birçok şey yaşandı. Fakat, muhtemelen Rio’daki olimpiyat finalini unutamayacağım. Seyircilerle dolu salonda ve iki takım arasındaki mücadeleden keyif alan, iki muhteşem takım arasındaki çok güzel bir maçtı. İçimde hala yeri olan bir histir ve hiç unutamayacağımı biliyorum.
Challenge sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Nasıl geliştirilebilir?
Challenge Sistemi, açıkçası doğru kararı vermemize yardım eden ve maçı daha kolay yönetmemizi sağlayan muhteşem bir araç. Hakemlerin aleyhine değil! İnsan kapasitesinin bazen belirli hız hareketlerini algılamada yeterli olmadığını ve bu araç ile bu topları görebileceğimi ve doğru kararı verebileceğimizi bilmeliyiz. Belki, rallinin ortasında taleplerin yönetimini iyileştirebiliriz ve benim isteğim; rallinin tam olarak hangi anına challenge istendiğinin çözüldüğü bize yardım eden daha kolay bir mekanizmaya sahip olması olabilir.
Tüm dünyada, kadın olarak en önde olmanın zor olduğunu biliyoruz. İspanya’da veya başka ülkelerde karşılaştığınız zorlukları anlatabilir misiniz?
Açıkçası, ilk zorluğum, ilk ulusal turnuvaya başladığımda tek kadındım ve erkekler tarafından çevrilmiştim ve bu bariyeri kırmak zorundaydım. Fakat bu beni daha güçlü yaptı ve herkese diğer meslektaşlarım gibi olabileceğimi herkese göstermeliydim ve inanıyorum ki bunu başardım. Ve aynısı İspanya dışında da yaşandı. Farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, farklı geleneklerden, farklı dinlerden birçok insanla bir aradaydım fakat onlara saygı duyduğum gibi onların da aynı saygıyı bana göstermesini istedim ve kırmızı çizgiyi geçen olursa önlerini kestim.
Mesleğiniz nedir?
Özel bir firmada çalışıyorum, banka çalışanıyım. Bu yüzden sadece voleybolda değil, hayatımın her anında stresli durumlarla uğraşmak zorundayım.
İspanya’da sadece hakemlik geliri ile geçinmek mümkün mü?
Genelleyemem, Madrid veya Barselona gibi İspanya’nın hangi şehirlerinde yaşadığınıza göre değişir. Belki mümkündür ama benimki gibi ufak şehirde yaşayan için ne yazık ki hayır, benim için bir hobi.
Türk hakemliği ve Türk hakem arkadaşlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Birçok Türk hakemi ile çalışma fırsatı buldum ve gerçek şu ki büyük bir kaliteye sahipler ve rekabet düzeyine uygunlar. Biliyorsunuz ki daha iyi rekabet seviyesi daha iyi hakem kalitesidir. Ve ne zaman Türkiye’ye gitsem, gerçek şu ki bana çok sevgiyle yaklaştılar ve bunu asla unutmayacağım.
Türkiye’de birçok kez bulundunuz ve birçok Türk takımının maçlarında düdük çaldınız. Türk voleybolu hakkında neler söylersiniz?
Benim fikrime göre, Türkiye’de siz çok şanslısınız çünkü en iyi oyuncuları ve antrenörlerle sözleşme imzalamak için çok yatırım yapabiliyorsunuz ve rekabetin seviyesi inanılmaz. Bu da zaten yüksek kalitedeki Türk oyuncularının rekabet seviyesini artırıyor bu yüzden diğer ülkelerin Türkiye örneğinin peşinden gitmesini umuyorum.
Çok başarılı voleybol kariyerinizi noktalama kararı aldınız. Çok erken değil mi?
Belki evet, yaş sınırını hesaba kattığımızda önümde hala sekiz sene var ve belki biraz erken ama diğer tarafta, uluslararası hakemlik kariyerime çok erken yaşta başladım ve en üst turnuvalarda uzun yıllardır bulunuyorum. Zaman birçok başarıdan sonra geldi. Zirvedeyken bırakmayı tercih ediyorum niteliklerimi ve becerilerimi kaybetmeye başladığımda değil. Zamanın şu an geldiğini düşünüyorum, hissettiklerim bu.
Emeklilikten sonra sizi yine salonlarda görebilecek miyiz?
Şu an için biraz mesafe almam, belirli bir bakış açısı edinmem gerekiyor, kendime zaman ayırmam gerekiyor. Gelecekte her şey mümkün, hiçbir kapıyı kapatmak istemiyorum.
Bir kez daha röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sağlıklı ve huzur dolu ve keyifli, mutlu, sevgi dolu bir hayat dileriz. Herhangi bir neden ile sizi en kısa sürede Türkiye’de görmek isteriz.